Kara Tahtaya Sürülen Tırnak Sesinin Bizi Bu Kadar Rahatsız Etmesinin 40 Yıl Düşünseniz Aklınıza Gelmeyecek Sebebi

Bilim insanları, kara tahtaya tırnak sürme sesinin bizi neden rahatsız ettiği üzerine uzun zamandır çalışıyordu.

Buldukları sonuçlar ise gerçekten hayret verici! Hazırsanız spesifik olarak bu sesten rahatsız olma sebebimizin ne olduğuna geçelim.

İlk olarak, sesi dinleyip kendine işkence çektirmek isteyenleri videoya alalım:

Kara tahtaya sürülen tırnak sesi, bizi neden bu kadar rahatsız ediyor? 

Kara tahtaya tırnak sürüldüğünde çıkan ses, bebek ağlaması ve insan çığlığıyla aynı frekansa sahip. Hatta şempanzelerin uyarı çığlığıyla bile çok benzer.

Bilim insanlarının öne sürdüğüne göre ise bunun hayatta kalmayla bir ilgisi var ve benzer bir tepkiyi tetikliyor. Tırnak sürme sesi, kalp atış hızının artması gibi fizyolojik tepkiye neden oluyor ve refleksten de öte duygusal bir tepki yaşatıyor.

Evrimsel geçmişimizle bir ilgisi var.

Araştırmacılara göre rahatsız edici bulduğumuz seslere verdiğimiz tepkiler, evrimsel geçmişimizden gelen yırtıcılardan kaçınma içgüdülerimize dayanıyor. 2000-5000 Hz frekans aralığındaki sesler, kulak kanalının rezonansa girmesine sebep oluyor. 

Beyindeki duygulardan sorumlu bölümün de parmağı olabilir.

Amigdala

Beyinde duyguların deneyimlenmesinden sorumlu amigdalanın, bu sesin acı vermesindeki nedenlerden biri olabileceği de düşünülüyor. Journal of Neuroscience’da yayımlanan bir çalışmada, beynin işitmeyle ilgili bir bölgesi ile amigdala arasındaki iletişimde bir artış tetiklendiği görüldü.

Kara tahtaya çakılan çivilerin ve elektrikli aletlerin uğultusunun da aralarında bulunduğu 74 farklı ses dinletilen katılımcılar, bu sesleri hoşluk derecesine göre derecelendirdi.

Hoş olmayan bir ses duyduklarında, sesi işleyen işitsel korteks ile olumsuz duyguları işleyen amigdala arasında bir etkileşim vardı. Yani amigdalaya, işitsel kortekse giden olası bir tehlike sinyali veriliyordu.

Kısacası sebebi tam olarak ne olursa olsun, tırnağın tahtaya sürülme sesinde ilkel bir dürtümüzün devreye girdiği kesin.

Kaynaklar: Dr. Inge Schweiger Gallo, Journal of Neuroscience

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir